-
1 flou
1 pas net net olmayan -
2 floue
1 pas net net olmayan -
3 undeutlich
1) ( ungenau) tam [o açık ve kesin] olmayan, açık seçik olmayan\undeutlich sprechen müphem konuşmak -
4 нечёткий
seçik / açık seçik olmayan; belirsizнечёткий сни́мок — seçik / net olmayan fotoğraf
нечёткое определе́ние зада́чи — görevin açık seçik belirlenmemiş olması
-
5 inexplicit
adj. çapraşık, karışık, net olmayan, açık olmayan* * *çapraşık -
6 fuzzy
adj. kabarık saçlı, ince tüylü, tüy gibi, uçuşan, hayal meyal, belirsiz* * *1. bulanık 2. donuk* * *1) (covered with fuzz: fuzzy material.) havlı2) (indistinct; blurred; not clear: The television picture was fuzzy.) net olmayan, flu -
7 unscharf
unscharf adj net olmayan, flu -
8 გაუგებარი
i.anlaşılmaz, karışık, açık ve net olmayan -
9 unscharf
-
10 verschwommen
verschwommen [fɛɐ'ʃvɔmən] adjohne Brille sehe ich alles \verschwommen gözlüksüz her şeyi bulanık görüyorum;ich habe nur noch eine \verschwommene Erinnerung daran onu ancak hayal meyal hatırlayabiliyorum -
11 unscharf
flunet olmayan -
12 nebulous
belirsiz, açik ve net olmayan, kapali -
13 صاف
صافٍ1. arıAnlamı: temiz, münezzeh, saf, katışıksız2. safiAnlamı: katıksız, duru, temiz3. teklifsizAnlamı: samimi, içli dişli, sıkı fıkı4. katıksızAnlamı: yabancı bir şeyle karışmamış5. halisAnlamı: katışık olmayan, katkısız6. saltAnlamı: yalnız, tek, sırf7. safAnlamı: katıksız, halis8. netAnlamı: kesintilerden sonra geri kalan, safî9. hasAnlamı: katışıksız, en iyi cinsten, saf10. berrakAnlamı: duru, temiz, aydınlık, açık11. duruAnlamı: bulanıklığı olmayan, temiz -
14 واضح
واضِح1. açıkAnlamı: kolay anlaşır veya vazıh2. belirginAnlamı: açık, bariz3. barizAnlamı: açık, göze çarpan, belirgin4. apaçıkAnlamı: çok açık5. vazıhAnlamı: açık6. sarihAnlamı: açık, kolay anlaşılır7. netAnlamı: bütün çizgileri belirgin olan8. zahirAnlamı: açık, belli9. aydınlıkAnlamı: açık olan, vazıh10. açıkAnlamı: kapalı ve engelli olmayan11. berrakAnlamı: duru, temiz, aydınlık, açık12. belliAnlamı: bilinmedik bir yanı olmayan, malûm13. besbelliAnlamı: açık, apaçık14. belirliAnlamı: açık ve kesin olarak sınırlanmış -
15 unklar
im Unklaren sein ( über A hakkında) -in (net) bilgisi olmamak -
16 clear
adj. açık, belirli, berrak, şeffaf, saydam, bulutsuz, parlak, aydınlık, belirgin, belli, ortada, aşikâr; temiz, net, anlaşılır; zeki; kuşkusu olmayan, emin; saf, katışıksız, tiz, masum; tüm, tam, bütün; engelsiz, takıntısız————————adv. açıkça; uzağa, uzakta; tamamen, bütünüyle————————n. boşluk, boş alan————————v. açıklamak, aydınlatmak, bilgi vermek, açmak, temizlemek, berraklaşmak, boşaltmak, tahliye etmek, gidermek, kaldırmak; kurtarmak, aklamak; sıyırıp geçmek, aşmak, geçmek; elde etmek, kazanmak; ödemek; kapatmak; gümrükten çekmek; temize çıkarmak; dağılmak; limana giriş veya çıkış izni almak; seyretmek (gemi); ormanda alan açmak* * *1. açık hale getir (v.) 2. temizle (v.) 3. açık (adj.)* * *[kliə] 1. adjective1) (easy to see through; transparent: clear glass.) saydam, şeffaf2) (free from mist or cloud: Isn't the sky clear!) açık, bulutsuz3) (easy to see, hear or understand: a clear explanation; The details on that photograph are very clear.) kolayca anlaşılan, belirgin4) (free from difficulty or obstacles: a clear road ahead.) açık, serbest, boş5) (free from guilt etc: a clear conscience.) huzurlu, rahat6) (free from doubt etc: Are you quite clear about what I mean?) iyice anlamış7) ((often with of) without (risk of) being touched, caught etc: Is the ship clear of the rocks? clear of danger.) engelsiz, tehlikesiz, serbest8) ((often with of) free: clear of debt; clear of all infection.) serbest, kurtulmuş2. verb1) (to make or become free from obstacles etc: He cleared the table; I cleared my throat; He cleared the path of debris.) temizlemek2) ((often with of) to prove the innocence of; to declare to be innocent: He was cleared of all charges.) suçsuz bulmak, aklamak3) ((of the sky etc) to become bright, free from cloud etc.) açmak4) (to get over or past something without touching it: He cleared the jump easily.) üzerinden aşmak•- clearing
- clearly
- clearness
- clear-cut
- clearway
- clear off
- clear out
- clear up
- in the clear -
17 cloudy
adj. bulutlu, kapalı, bulanık, gölgeli, belirsiz, muğlak, açık olmayan, hareli; damarlı (ağaç)* * *bulutlu* * *1) (full of, having, or covered with clouds: It is a bit cloudy today.) bulutlu2) (not clear: a cloudy photograph/memory.) bulanık, net değil
См. также в других словарях:
bulanık — sf., ğı 1) Bulanmış olan, duru olmayan Koltuğuna oturdu, Haliç in bulanık sularına daldı. F. R. Atay 2) Bulutlu, kapalı (hava) 3) Açık seçik görünmeyen, net olmayan Bulanık görüntü. 4) Donuk, anlamsız, fersiz (bakış) Dimdik oturuyor, bulanık ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
flu — sf., Fr. flou 1) Tam olarak belli olmayan 2) is. Fotoğrafta net olmayan görüntü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulutlu — sf. 1) Bulutlarla kaplanmış, bulutlanmış 2) Karışık, net olmayan (bellek) 3) mec. Üzerinde bulut varmış gibi bulanık görünen Birleşik Sözler kafası bulutlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gayrisafi hasılat — is. Net olmayan gelir … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hrant Dink — Condemnations* Tens of thousands of people marched in Istanbul from the Agos newspaper s office to the Taksim Square in a spontaneous protest of the assassination. According to the BBC, protesters chanted We are all Armenian, we are all Hrant… … Wikipedia
Serdar Ortaç — Infobox Musical artist Img size = 150 Name = Serdar Ortac Background = solo singer Birth name = Serdar Ortac Born = birth date and age|1970|2|16 Istanbul, Turkey Genre = Pop Folk Occupation = Singer TV Show Host Songwriter Writer Composer Years… … Wikipedia
Cyprus dispute — Cyprus This article is part of the series: Politics and government of Cyprus Constitution Cyprus dispute … Wikipedia
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
Грант Динк — Hrant Dink журналист, главный редактор газеты «Агос» Дата рождения: 15 сентября 1954 … Википедия
Динк Г. — Грант Динк Hrant Dink журналист, главный редактор газеты «Агос» Дата рождения: 15 сентября 1954 … Википедия
Динк Грант — Грант Динк Hrant Dink журналист, главный редактор газеты «Агос» Дата рождения: 15 сентября 1954 … Википедия